Doğa MücadelesiManşet

Arhavi’de İdari Mahkeme’den ÇED’e durdurma!

0
Arhavi ve Kavak köyü sakinleri, projeye karşı çıkıyorlar.

Akkömür firmasının, Artvin Arhavi’ye bağlı Kavak köyünde kömür eleme-depolama-paketleme tesisi için Çevre Bakanlığının verdiği “ÇED onayını” Rize İdari Mahkemesi, alınan bilirkişi raporu üzerine, durdurma kararı verdi.

Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde verilen bilgilere göre, Akkömür firması, Artvin Arhavi’ye bağlı Kavak Köyü’nde bulunan Arhavi Çimento Yonga Levha Fabrikası yerine kömür eleme-paketleme-depolama tesisi kurmak istedi. Bu istemle yaptığı başvuru üzerine Çevre Bakanlığı tesis için “ÇED raporundan muafiyet” verdi. Habergazete’nin 19 Haziran tarihli haberine göre halk, Rize İdari Mahkemesi yoluyla bu kararın iptali istedi. İdari Mahkemenin verdiği iptal kararı sonucunda Çevre Bakanlığı’ na şirketin gönderdiği ÇED raporu, bakanlık tarafından onaylandı. Bu kez de ÇED raporunun iptali için İdari Mahkemece açılan dava sonucunda, mahkeme bilirkişi heyetinin raporunu gözeterek ÇED raporunu iptal etti ve yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Proje, bölgenin doğal varlıklarına karşı ciddi tehdit anlamına geliyor

 

ÇED raporundaki eksikliklere bilirkişiler dikkat çekti

Rize İdare Mahkemesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Leyla Karaoğlu, Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden Doç. Dr. Hanefi Bayraktar, Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Doç. Dr. Metin Deveci’den oluşan bilirkişi kurulu 24 sayfalık rapor hazırladı. Rusya’dan ithal edilecek olan kömürde, Çernobil faciası sonrasında radyoaktif kirlenmenin bölgeye taşınma riskine dikkat çeken raporda, suya karışan kömür tozunun temizlenmesinin imkansız olduğu, arsenik başta pek çok kanserojen madde içerdiği, tesis için yol düşünülürken, yakın mesafedeki okul ve caminin dikkate alınmadığı vurgulandı.

Rapordaki eksikliklere dair yapılan tespitler şöyle:

  • Dere yatağında ağır metal incelemesi yapılmamış. Çöktürme havuzu ve atık su deşarjının nasıl yapılacağı net değil. İhtiyaç fazlası hafriyatın nasıl bertaraf edileceği, tozutmadan nasıl saklanacağı açıkça ÇED raporunda belirtilmemiş.
  • Kızılağaç, sarıçam, ladin, böğürtlen, çayır üçgülü, yer mürveri, sarı çiçekli gazal boynuzu, yabani çilek, ak üçgül bitki örneklerine kömür tozu bulaşmasında özellikle böğürtlen ve yabani çilek insanlar tarafından yenildiğinde önemli sağlık problemleri ile karşı karşıya kalınacak.
  • Tesisin en yakın yerleşim yerlerine yakınlığı yaklaşık 100 metre. 30-40 metre ileride cami, 180-200 metre ileride okul bulunmakta. Kavak köyü, engebeli topografyada nadir rastlanan düzlük alanlara sahip, çay, fındık, kivi tarımının yapıldığı tarımsal potansiyeli yüksek bir köy. 200 metre uzaklıkta okul var ve ÇED raporunda tesisin okuldaki çocuklara vereceği zarardan bahsedilmemiş.

12 Kasım 2013 tarihinde Açık Radyo’da yayınlanan Ekoloji Hareketleri Gündemi programında bölgedeki kömür depolama-eleme-paketleme tesislerindeki sorunlardan bahseden Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları’ndan (ÇEHAV) İsmail Atal’ın belirttiği üzere ithal edilen kömürün kırılması, paketlenmesi ve taşınması esnasında ortaya çıkan kömür tozu, özellikle de bölgedeki rüzgar sistemleri nedeni ile köylerin üzerine taşınıyor.

 

Arhavi ve Kavak köyü sakinleri, projeye karşı çıkıyorlar.

Bilirkişi Raporundaki Halk Sağlığı Değerlendirmesi

  • Kapalı kömür depolama alanlarında toz sorunu çözülemediği için işçi sağlığı açısından sakıncalı olabileceği, iş sağlığı ve güvenliği mühendisi ile bir işyeri hekiminin görüşünün alınması gerektiği, yüksek tonajlı kamyonların yolda yapacağı tahribat, güzergahın okul önündeki kavşaktan geçeceği, aynı yoldan çay kamyonlarının geçeceği, kaza ve yaralanmalar açısından tehlike oluşturabileceği ÇED raporunda ele alınmamış.”
  • Kömürdeki arsenik kanserojen olarak kabul edilmiş bir madde. Kömür, havada gözle görülmeyen parçacıklar şeklinde asılı kalabilir ve solunumla akciğerde antrakosiz denilen hastalığa yol açabilir. Su, toprak ve bitkiler üzerine çökebilir. Yağmurla çöken parçacıklar, içecek ve yiyeceklerle birlikte sindirim sisteminden vücuda alınabilir, kan yoluyla böbrek, karaciğer ve diğer organlara taşınabilir.”
  • Yaralı, doku bütünlüğü bozulmuş ciltten ağır metaller vücuda girebilir. Astım, Koah ve solunum yolu enfeksiyonlarına yol açabilir. Hastalık aylar, hatta 20 yıl sonra ortaya çıkabilir. Akciğer ve plevra kanserine yol açabilir. İstemik kalp hastalığı, diyabet ve diğer kronik hastalıklara neden olabilir. Kansızlığı olan gebe ya da çocuklukta kömür tozunun solunmasıyla ya da sindirim yoluyla alınması ile kanda kurşun düzeyi yükselebilir. Kan kurşun düzeyi yüksek çocukların zihinsel gelişimi geriler, IQ seviyesi düşebilir, öğrenim güçlüğü gelişebilir. Toprağın kirlenmesi yetişen ürünleri de kirletecektir. Böcekler, kedi, köpek, büyük ve küçükbaş hayvanlar zehirlenebilir. Böceklerin soyu tükenebilir, genetik değişiklik görülebilir, zehir türe geçebilir. Uzun vadede mikro candaki değişiklikler, insan dahil bütün ekosistemi değiştirebilir.
  • Kömür atık suyunda arsenik, berilyum, kadmiyum, krom, flor, kurşun, civa, nikel tespit edilmiştir. Romanya’da yeraltı sularına karışan kömür atıkları nedeniyle oluşan “Balkan endemik nefropatisi” adlı hastalık yaygın görülüyor. Nefropati için diyaliz tedavisi gerekti. Amerika Birleşik Devletleri, Louisiana eyaletinde, kömür atıklarının kuyu suyuna bulaşması nedeniyle böbrek kanserleri gözlendi. Kömür tozu bulaşmış suyun tekrar kullanabilecek şekilde temizlenmesi neredeyse imkânsızdır.

 

(Ajanslar, Yeşil Gazete)

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.