İklim KriziManşet

Avustralya’da “İklim Mültecisi” tartışmaları başladı

0
Fotoğraf: Mike Bowers / The Global Mail

İklim değişikliği haberleri ve tartışmalarında başı çekmeye devam eden Avustralya şimdi de bölgedeki diğer ülkelerde iklim değişikliğinden etkilendiği için evlerini terk etmek zorunda kalacak insanlara verilmesi gereken statüyü tartışıyor.

Fotoğraf: Mike Bowers / The Global Mail

Guardian’dan Bernard Lagan’ın haberine göre Dünya CO2 salımları sıralamasında yıllık 399 milyon tonla şu an da 16. Sırada bulunan ve yeni kömür projeleri ile bu ligde başa güreşme konusunda kararlı olduğu görülen Avustralya bir yandan da iklim değişikliğinin getirdiği olumsuz etkileri en çok hisseden ülkelerden  birisi olarak öne çıkıyor. Ülkeyi vuran şiddetli kuraklık ve aşırı sıcak dalgaları günlük yaşamı ve gıda üretimini olumsuz etkilerken, konuyla ilgili yeni bir gelişme, iklim değişikliğinin Avustralya için getirdiklerinin sadece ülke sınırları içindekilerle sınırlı olmadığını ortaya koyuyor.

Pasifik Okyanusu’nda bulunan irili ufaklı birçok ada devletinin iklim değişikliğinden en sert etkilenecek ülkeler oldukları uzun zamandır bilinen bir gerçek. Avustralya Mülteci Konseyi başkanı Phil Glendenning‘in, bu etkiye açık ülkelerden birisi olan Kiribati’ye gerçekleştirdiği ziyaret iklim mültecisi tartışmalarını da beraberinde getirdi. Ülkenin durumunu gören Glendenning Avustralya’nın yakın gelecekte iklim değişikliğinin getirdiği deniz seviyesi artışları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalacak binlerce yeni mülteciyle karşı karşıya kalacağını ve eğer kanunlar bu insanları kabul edecek şekilde düzenlenmezse bir insanlık dramı yaşanacağını söylüyor.

Glendenning’in ziyaret ettiği Pasifik ülkesi Kiribati, deniz seviyesinden ortalama yüksekliği 2 metre olan bir takım ada devleti.  33 mercan adasından 100,000 kişilik bir nüfusa ev sahipliği yaparken iklim değişikliği ülke üzerindeki birçok olumsuz etkiyi çoktan hissettirmiş durumda. Yükselen sular, kısıtlı olan tatlı su kaynaklarını tehdit ediyor ve değişen yağış rejimleri ve azalan yağış miktarları tarımsal üretimi sıkıntıya sokuyor.  51,000lik nüfusu ile ülkenin nüfusunun yarısından fazlasını barındıran Tarawa şehri ise Kiribati’deki yaşam koşullarının en iyi anlaşılabileceği yerlerden birisi. Kilometre kareye 5200’den fazla insanın düştüğü Tarawa bu yoğunlukla Londra’yı yakalamış durumda. Üstüne üstlük bu nüfusunun 17 sene içerisinde iki katına çıkması bekleniyor ama 17 sene içerisinde Tarawa’da artmayacağı bilinen tek şey yaşanabilecek alan, çünkü sular yükseliyor.

Ülkenin başkanı Anote Tong halkına “başı dik bir göç” gerçekleştirmeleri gerektiğini söyleyerek kaçınılmaz sona işaret etti. Daha yüksek ortalama rakıma sahip Fiji’den 3000 hektar tarım alanı satın alabileceklerini de açıklayan Tong yine de bunun sadece kısa vadeli bir çözüm olacağının bilicinde olarak “hayatta kalmak istiyorlarsa, buradan gitmek zorundalar” diyor.

İşte bu manzarayı gören Avustralya’lı Glendenning ülkesini bekleyen mülteci akınının farkında. “Bu insanlar inançları, ırkları ya da başka bir özellikleri nedeniyle yerlerini değiştirmiyorlar. Bu nedenle mevcut mülteci kanunlarının dışında kalıyorlar ama öyle ya da böyle iklim değişikliği bu insanları evlerinden edecek ve yeni yerler bulmaları gerekecek” diyerek Avustralya’yı harekete geçmeye çağıran Glendenning’in başlattığı bu girişim henüz emekleme aşamasında ve yaklaşan seçimler öncesi herhangi bir resmiyete kavuşması beklenmiyor. Ancak kesin olan şu ki deniz seviyelerinin yükselmesi ile birlikte Avustralya gibi ülkeler mülteci sorunlarıyla çok daha fazla karşılaşacak ve iklim mültecileri sorunlarını çözmek için mevcut kanunlarından değişikliğe gitmek zorunda kalacaklar.

Haber: Bora Kabatepe

(Yeşil Gazete, Guardian)

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.