Köşe Yazıları

Hayvan deneylerine karşı “Beyaz tavşanı takip et” (1)

0

İnsanlık, tarih öncesinden beri hayvanlar üzerinde tahakküm kurmanın sayısız yolunu buldu. Bu yolların şüphesiz en korkunçlarından biri de hayvan deneyleri. Dünyada her gün sayısız hayvan deneylerde işkenceye maruz kalıyor, ya deney sırasında ölüyor ya da “işleri” bitince öldürülüyor. Hayvan deneylerinin alanı sınırsız… Gıdadan, ilaçlara; kozmetikten, temizlik ürünlerine, evcil hayvan malzemelerine pek çok alanda hayvanlar tek bir deney için bile korkunç koşullarda, günlerce aralıksız acı çekiyor. Bu yazı da özellikle kozmetik deneyleri üzerinde durmak istiyorum. Asıl anlatmak istediğim hayvanlar üzerinde test edilmemiş ürünler ararken yaşadığım garabet hikayeyi anlatmak.

Kozmetik sektörü yıllık yaklaşık 250 milyar dolarlık ve büyümeye devam eden bir sektör. Elbette kozmetik deyince sadece makyaj malzemesi anlaşılmamalı. Her gün kullanılan sabun, şampuan gibi ürünlerde bu sektörün bir parçası. Talep arttıkça da üreticiler ürettikleri malzemeyi en uygun fiyata mal etmek istiyorlar. Ürünlerin içine koydukları malzemelerin (çoğunun ne olduğunu bile bilmiyoruz) insan sağlığını etkilemeyecek ya da en az etkileyecek ölçülerinin ayarlanması için öncelikle malzemelerin tek tek, sonra da biten ürünün test edilmesi gerekiyor. Her ne kadar dünyada bu testleri yapmanın işkencesiz yolları bulunmuş olsa da, üreticiler hala kolay yolu seçerek hayvan deneylerine devam ediyorlar. Bu deneyler o kadar korkunç boyutlarda ki deneylerde ölen hayvanların sayısı açıklanırken çoğu listeye artık zaten doğal olarak deney için var olmuş gibi görülen fare ve tavşanlar dahil edilmiyor.

Peki hayvanlar üzerinde test edilmemiş ürünler bulmanın yolu nedir? İnternetten kısa bir araştırma sonucunda hayvanlar üzerinde deney yapan ve yapmayan markaların yer aldığı pek çok listeye ulaşmak mümkün. Ancak bu listeler kimi zaman kafa karıştırıcı olabiliyor. Birinde deney yapanlar listesinde olan bir marka, diğer bir listede yapmayanlar listesinde yer alabiliyor. Her markanın da kendi politikası olarak deney yapmadığını ya da aslında yapmadığını ama kimi zaman bakanlıkların zorlaması üzerine hayvanlara acı çektirmeden (?) yapmak zorunda bırakıldıklarını söylemeleri işi daha da karışık hale getiriyor.  PETA’nınki gibi kimi güvenilir listelerin sorunu da deney yapmayan markalar listesindeki çoğu markaya ulaşmanın hemen hemen imkansız olması. Bu problemlere rağmen, hayvanlar üzerinde test edilmemiş ürünlere ulaşmanın en kolay ve garantili yolu sıçrayan tavşan / hayvanlar üzerinde test edilmemiştir (leaping bunny / not tested on animals / cruelty free) logolu ürünlerin seçilmesi. İşte asıl sorun bu noktada başlıyor aslında…

Ben bunun yolu olarak öncelikle çok markanın bir arada bulunduğu mağazalara gidip, logolu ürünleri bulmayı tercih ettim. Fakat düşündüğüm kadar kolay olmadı. En azından her yerde olan bu türden mağazalarda aramakla bulanacak gibi değildi logolu ürünler. Bu sorunu  aşmak için mağazadaki satıcıların yardımına başvurmaya karar verdim. Asıl düşüncem çoğunun yaka kartında güzellik uzmanı yazdığı için ürünlerin içerikleri hakkında dolayısıyla da test konusunda fikirleri olabileceğiydi. Ama ne yazık ki gezdiğim onlarca dükkanda hayvanlar üzerinde test edilmemiştir logosunu “bilen” tek bir satıcıyla bile karşılaşmadım. Üstüne üstlük bu konuda yardım isteyince çoğu ortak tepkiler verdi: “Daha önce hiç duymadım hanımefendi, bilmiyorum”, “Daha önce böyle bir istekle hiç karşılaşmadım hanımefendi, bilmiyorum” ya da daha da vahimi bazıları ürünleri satmak için test yapanların başında yer alan firmaların ürünlerini test yapmadıklarını iddia ederek satmaya çalıştılar.

Sonra başka bir yol olarak doğal ürünler satan dükkanlara bakmaya karar verdim. Tabii şimdi doğal ürünler satan dükkanlar deyince de bir kafa karışıklığı oluyor çünkü kimi ünlü firmalarda kendi reklamlarını böyle yapıyorlar. Benim kastettiğim dükkanlar daha çok el yapımı sabunların, bitkisel ürünlerin satıldığı yerler. Sattığı ürünlerin ne olduğunu bilen ve en önemlisi de logodan haberdar olan tek satıcıyla bu dükkanlardan birinde karşılaştım. Burada logolu ve fiyatları hemen hemen endüstriyel ürünlerle aynı olan üç ürüne ulaştım. Yardımcı olması açısından markaları da yazmak istiyorum: Pielor, Selesta ve Nature’s Gate (ayrıca bu sonuncusu vegan setifikalı). Bu satıcı aynı zamanda bana Türkiye’de üretim yapan kimi firmalarında test yapmadığını ancak böyle bir talep olmadığı için logoyu almak için uğraşmadıklarını söyledi. Aslında bu durum gerçekten de sorunun kaynağı. Çünkü bu sırada konuştuğum çoğu kişinin logodan hiç haberinin olmaması benim için de oldukça üzücüydü. En acısı da bloglarda ya da yorumlarda okuduğum kadarıyla çoğu kişinin konu hakkında en ufak bir fikir sahibi olmadan “ne yani tabiî ki hayvanlar üzerinde yapacaklar, insanlar üzerinde mi yapacaklardı deneyleri” düşüncesinde olması.

You may also like

Comments

Comments are closed.