KitapManşet

Ve insan köpekle tanıştı – Bilgi Buluş

0

Konrad Lorenz’in köpekleri (ve özellikle de kendi köpeklerini) anlattığı, okuması keyifli, zaman zaman felsefi derinliklere dalan kitabı: Ve İnsan Köpekle Tanıştı.

Kitabın yazarı Konrad Lorenz, Avusturyalı Nobel ödüllü (1973) bir zoolog (hayvan bilimci). Uzmanlık alanı hayvan davranışları ve kuş bilimi. Hayvanlara çok yakınlık duyan Lorenz’e göre ancak ve ancak canlılar dünyasının tamamını sevmeye yönelik bir sevgi gerçekten güzeldir. Şaşırmayın bu sevginin merkezine de insan sevgisini koyuyor. Ona göre, hayvanların insanlardan daha iyi olduğunu söylemek, kutsal değerlere hakaret, sosyal bir sapkınlık.

Lorenz’e göre, köpeklerin efendisine (‘efendi’yi ‘sahibi’ yerine kullanmayı tercih ediyor – ingilizcesinde ‘master’) yönelik sadakatinin kaynağı, sürüp giden çocuksulukları; bir diğer ifade ile köpeklerin hiç erişkin olmayan kurtlar olması. Bunu söylemişken, Lorenz’in köpekleri atalarına göre ikiye ayırdığını da belirteyim: Aureus köpekleri (altın çakal soyundan gelenler ki Lorenz’e göre bunlar Orta Avrupa’da evcilleştirilmişlerdir)  ve Lupus köpekleri (kurt soyundan gelenler, kuzey avrupanın evcil köpekleri). Tüm kitapta bu ikisi arasındaki ayrıma ilişkin kıyaslamalar bulunabilir. Ancak kitabın sonunda yazarın kendisinin de not ettiği gibi, bugünün evcil köpeklerinin altın çakaldan türediği yönündeki varsayım artık terkedildi.

Köpek eğitiminde, ödül ve ceza ayrımıyla ilgili olarak Lorenz, birini diğerinden daha etkili bulmuyor. Şöyle diyor: “köpeğin aktif katılımını gerektiren her çeşit eğitim yöntemi için söylenebilecek bir şey, en uslu köpeğin bile ‘görev bilinci’ diye bir şeye sahip olmadığı, dolayısıyla da, ancak ve ancak onun için eğlenceli olması halinde bu işe katılımının sağlanabileceğidir. Dolayısıyla eğitim esnasında her tür ceza yersiz olduğu gibi, bir işe de yaramayacaktır… Ona karşı davranışınızda sertlik ile yumuşaklık arasındaki dengeyi bulmak biraz sağduyu gerektirecektir.” Ne dersiniz, Lorenz’i günümüz pozitif eğitimcilerinden sayabilir miyiz? Ne olursa olsun, 20. yüzyılın başlarında bu sözler devrim niteliğindeydi.

Kitabın en ilginç bölümlerinden biri de, köpeklerin beden dilini anlattığı bölüm. Köpeklerin burun ve alnını kırıştırması, dudaklarını aşağı kıvırması, kuyruğunu dikmesi veya ayakları arasına alması ne anlama gelir? Köpekler birbirlerini nasıl selamlarlar? Korku, tehdit ve nezaket suratları nasıl olur? Bunları kitapta “köpek töreleri” başlığı altında bulacaksınız. Ayrıca kitap içindeki çizimlerin Lorenz’e ait olduğunu söylemek gerek.

Küçük bir kitap, ancak uzun bir süre yanıbaşınızda tutmak isteyebilirsiniz. Saptamaları düşündürücü. Köpek ve efendisi arasındaki ilişkide, köpeğin efendisinin ‘yansısı’ veya ‘tamamlayıcısı’ olması (s.82), köpek ve çocukların ilişkisi (s.85), köpekte terbiye ve doğal yapı karşılaştırması (s.94), güzelliği ruhsal özelliklere tercih eden köpek yetiştiricilerine ithamı (s. 98), köpeklerin insan mimik ve ifadelerini anlamaları, altını çizdiğim bazı bölümlerden.

Kitabın önemli bölümlerinden biri de köpek edinmek isteyenlere önerileri kapsıyor. Köpekle yaşamın sorumluluklarına ve sorunlu köpeklere değinen Lorenz, şöyle bitiriyor konuyu: Edinilen her köpek köpeksizlikten iyidir.

Lorenz kitabında köpeklerin yanı sıra kazlara (asıl çalışma alanı kazlar aslında), maymunlara, porsuklara, lemurlara, ayılara da değiniyor. Kedilere ayrılmış dolu dolu üç bölüm var; kediseverlere duyurulur.

Kitabı okurken, Lorenz’in bir öjenik (insan soyunun bilimsel olarak iyileştirilebileceğine inanan) ve bir Nazi Partisi üyesi olduğunu düşünmek zor. Bu zarif insanın ırkçı emellere hizmet etmiş olduğuna insan inanamıyor. Nitekim, kendisi de daha sonra pişmanlığını dile getirmiş ve biyografisinde, araştırmalarında kullandığı “ırka dayalı seçilim” ifadesinin uygulamada öldürmeye gerekçe olarak kullanılabileceğine ihtimal vermemiş olduğunu yazmış.

Ne diyelim; yargı bizim işimiz değil. Lorenz kim olursa olsun, görüşleri ve kitapları hayvan davranış biliminde mihenk taşları olmuş. “Ve insan köpekle tanıştı” ile beraber, yine Cumhuriyet Kitapları’nda yayınlanış olan “Hz. Süleymanın Yüzüğü” de hayvanseverler için tavsiye edeceğim kitaplarından.

Ve köpeksever Lorenz’le tanıştı… diyelim mi?

 

Konrad Lorenz, Cumhuriyet Kitapları, 2007

Orijinal isim, yayım tarihi: So kam der Mensch auf den Hund, 1949

 

 

Bilgi Buluş

 

kopeklerveinsanlari.com

 

More in Kitap

You may also like

Comments

Comments are closed.