KitapManşet

Hâkim mesleklere karşı “İşsizlik Hakkı”

0
Ivan Illich (1926-2002)

Ivan Illich (1926-2002)

Yeni İnsan Yayınevi tarafından başlatılan Ivan Illich Kitaplığı’nın* ikinci kitabı olan İşsizlik Hakkı, geçtiğimiz aylarda piyasaya çıktı. İşsizlik Hakkı’nın özelliği, Ivan Illich’in yıllar sonra Türkçe’ye çevrilen ilk kitabı olması.

Yirminci yüzyılın en radikal düşünürlerinden biri olan Ivan Illich 2002’de aramızdan ayrılmıştı. Ölümünden sonra iyiden iyiye unutulan Illich’in Türkçeye çevrilen eserleri genellikle erken dönem kitaplarıdır ve hepsi de seksenlerin ortasından itibaren on yıl içinde yayımlanmıştır. Yeni İnsan Yayınevi’nin H2O’nun yeni baskısını yapmasından ve ardından İşsizlik Hakkı’nı yayınlamasından sonra Ivan Illich’e yönelik ilgide tekrar bir artış görülüyor.

Okulsuz Toplum, Şenlikli Toplum, Sağlığın Gaspı, H2O, Enerji ve Eşitlik, Tüketim Köleliği ve Gender’ın ardından Illich’in Türkçe’deki yeni kitabı olan İşsizlik Hakkı’nın yayımlanması, düşünürün takipçileri açısından önemli. Yayınevi, seriye Illich’in daha önce Türkçe’de yayımlanmamış diğer kitaplarıyla devam edecek.

İşsizlik Hakkı, düşünürün Türkiye’deki en ünlü kitaplarından biri olan Şenlikli Toplum’a şerh olarak yazılmış. Şenlikli Toplum sarsıcı endüstriyalizm eleştirisiyle farklı kuşaklardan yeşiller üzerinde büyük etki bırakmış bir kitaptır. Yeşil Gazete’nin logosundaki “şenlikli” sözcüğünün çıkış noktasının bile bu kitap olduğunu anımsamak ilginç olabilir. (Buradaki şenlikli sözcüğünün convivial gibi İngilizce’de de bu anlamda ilk kez Illich tarafından kullanılan bir sözcüğün güzel bulunmuş bir çevirisi olduğunu hatırlatmalıyım. Sözcük, endüstriyel araçlara ve kurumlara karşı canlı-yaşayan, doğaya ve topluluk yaşamına uygun ölçek ve biçimde, herkes tarafından paylaşılabilen araç ve kurumları anlatır.)

İşsizlik Hakkı, Şenlikli Toplum’daki endüstriyalizm eleştirisini köreltici mesleklerin ve uzmanlıkların eleştirisine doğru genişletiyor. Kitaba yazdığım sunuştan bir alıntı yapayım:

“Illich’in yapıtlarını yayınladığı ilk dönem olan 70’li yıllarda yazdığı kitapların aslında hep aynı izleği, ama farklı noktalardan yakalayıp takip ettiği söylenebilir. Okulsuz Toplum yayımlandığında öğretmenler, Sağlığın Gaspı yayımlandığında doktorlar kendilerini saldırıya uğramış hissetmişlerdi. İşsizlik Hakkı, modern toplumun en sağlam direklerini oluşturan bütün profesyonel mesleklerin sorgulandığı ve toplumsal rollerinin reddedildiği bir eserdir. Doktorlar ve öğretmenler, modern toplumun en yüksek yetkilerle donatılmış ve otoriteleri sorgulanamaz kılınmış meslek sahipleridir. Ama sadece bu mesleklere eklemek üzere hemen aklımıza gelebilecek eski profesyonel meslek sahipleri, yani örneğin avukatlar ve mühendisler değildir hakim konumda olanlar. Illich’in asıl işaret ettiği, hayata bir bütün olarak müdahale hakkına sahip kılınmış, bu hakları devlet tarafından garanti altına alınmış ve modern toplumda yaşayan insanların birer tüketici, seçmen, ya da hasta olarak davranışlarını biçimlendiren tüm meslek gruplarıdır. Bunların kimler olduğu hemen aklımıza gelebilir:  planlamacılar, yöneticiler, kamuoyu ve piyasa araştırmacıları, insan kaynakları uzmanları, vb… Sadece devletin değil, bireylerin (ama elbette ‘kendilerinin’ değil asıl başkalarının) ‘hak’ ve çıkarlarını savunmak üzere çalışan diğer meslek sahiplerini de birlikte düşünebilirsiniz: sendikacıları, tüketici hakları savunucularını, medya mensuplarını ve tüm diğer uzmanlaşmış elitleri…

İşsizlik Hakkı, bu mesleklerin öncelikli görevinin modern toplum yaşamının seçeneksiz, vazgeçilmez, arzu edilir ve hatta ‘doğal’ olduğunu bizlere göstermek olduğunu, bunu da mesleklerini icra ederken yaptıkları her sıradan hareketle yeniden kanıtladıklarını söylüyor. Bu meslekler toprakta bir şey yetiştirmezler, tezgah başında bir makine monte etmezler, daha doğrusu bütün bunları yapsalar bile hakim meslek olmalarının nedeni bu değildir. Bir doktor hastasını ameliyat ettiği için değil, hastasının ameliyata ihtiyaç duyacak profesyonel bir hasta haline gelmesini sağladığı için bir hakim meslek sahibidir. Sadece bilgisinden gelen otoritesini kullanarak değil, aslı olarak tüketim toplumunun üzerinde kurgulandığı bütün değerleri yeniden üreterek sistemin en önemli taşıyıcılarından biri haline gelir. (…)

Ama İşsizlik Hakkı sadece meslekler ve bu mesleklerin hakimiyeti üzerine bir kitap değil. Modern toplumu hakim meslek sahiplerinin kişisel çıkarlarının oyuncağı olmuş bir kukla sahnesi olarak gören komplocu bir bakış açısı Illich’in tarihsel bir anlayışla ördüğü çözümlemeye tamamen aykırıdır. Illich’e göre endüstriyel üretim kullanım değerinin toplumsallığını ortadan kaldırıp değersizleştirerek, toplumsal ilişkileri bütünüyle metalaştırmış ve piyasaya terk etmiştir. Illich’in bütün yapıtlarına bir tür “modern toplumun laneti” olarak sinmiş olan bu metalaştırma ve piyasa hakimiyeti, insanı insan olma durumunun en temel ve en basit gerçeklerinden koparır ve insan olma durumunun tarihsel ön şartlarıyla aramızdaki mesafeyi sonsuza dek açar. Modern insan artık el emeğinden, zahmetten ve toprakla temas etmekten uzaklaşmış, doğanın sadece güzellikleriyle ve estetik hazzıyla değil, zorlukları ve tehlikeleriyle olan doğrudan bağını da yitirmiş durumdadır. Modern toplumun yarattığı bu steril ortamı ve  ideal kafesi normalleştiren ve topluma tek seçenek olarak kabul ettiren de hakim mesleklerdir. Kalkınma da insanla doğa arasında yeniden kurgulanan bu yapay ilişkinin ve modern toplum içinde yaşama mecburiyetinin küreselleşmesi değil de nedir?”

Illich, geçen yüzyılın en özgün ve en yaratıcı düşünürlerinden biriydi. Sadece tarihi değil, bugünü de anlamak isteyenler, küreselleşen endüstriyel kriz toplumunun en radikal eleştirmenini göz ardı etmemeli.

 

* Yeni İnsan’ın Ivan Illich Kitaplığı’nın dizi editörlüğünü ben yürütmeye çalışıyorum.

Ümit Şahin

https://twitter.com/#!/umitsahin

More in Kitap

You may also like

Comments

Comments are closed.