Köşe Yazıları

Seçime doğru – emek, demokrasi ve özgürlük bloğu

0

Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu adayları seçime giren bağımsız adaylarlar arasında, üzerinde konuşulan adaylara sahip tek grup. Bunda seçilme ciddiliğine sahip olmaları etkin tabii ki.  Seçim sonrasında mecliste, kendisini solda gören iki parti grubundan biri olacak, bu bloğun oluşturacağı BDP grubu. Bu çeşit bir blok hali, benzer bileşenlerle hemen hemen her seçimde oluşuyor. Geçen seçim Bin Umut adıyla oluşmuştu, daha önce de başka isimlerle. Belediye seçimlerinde de bu tip bir birlik oluşmuştu.

Bu seçim de, her seçim olduğu gibi Blok için zor geçiyor, zor başladı ve zor bitecek. Adayları engellenmeye çalışıldı, Türkiye’nin belli bölgelerinde zaten adayları yok. Adaylarının olduğu bazı şehirlerde de önlerine engeler çıkartılıyor. Zaman zaman adaylar çıkıp anlatıyorlar zaten bu durumları. Demokrasi adına, sadece bu durum bile yeterli. Fakat, barajın, barajdan sonra bağımsız adaylara getirilen çok yüksek aday olma ücretinin BDP’ye karşı konduğunu düşünürsek, demokrasinin durumu daha da ortaya çıkar. Dikkat ederseniz YSK’nın aldığı karar ve daha sonra sokağın o kararı yırtıp atmasına değinmedim bile. BDP ve geleneği  önüne konacak engellerle düzenleniyor siyaset kanunları bir nevi.

Genel olarak bir blok gibi oluşsa da, biliniyor ki bu bloğun temel bileşeni Barış ve Demokrasi Partisi. Kitleselleşebilmeyi başarmış tek parti belki de bu bloğun içerisindeki. Bu da aday belirleme süreçlerinden, her türlü olumlu olumsuz kamuoyu tepkisine kadar yansıyan bir durum. Kimse size bu blok içerisinden bir oluşumu hatırlatmıyor söz bloğa geldiğinde. Bloğun bileşenlerinin çoğu zaten kamuounda çok bilinmeyen yapılar. Açılımları, hangi fraksiyonların devamı olduğunu bilmek için, aralarındaki farkı çözebilmek için bile özel bir uzmanlık bilgisine sahip olmak gerekiyor. Böyle olunca da blok eşitlik üzerinde şekillenmiyor doğal olarak. Dengesizlik çok büyük oluyor. Bloğun en medyatik adaylarının dahi “Bizden aday olmamız istendi” anlamına gelecek cümleler söylemeleri de zaten bunun bir yansıması. Eşitsizlik ve dengesizlik bloğun “doğal” bir hali sanki.

Blok şu üyelerden oluşuyor: Barış ve Demokrasi Partisi, Demokrasi ve Özgürlük Hareketi, Devrimci İşçi Partisi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Emek Partisi, Emekçi Hareket Partisi, Eşitlik ve Demokrasi Partisi, İşçi Cephesi, İşçilerin Sosyalist Partisi, Köz, Sosyalist Birlik Hareketi, Sosyalist Dayanışma Platformu, Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Gelecek Parti Hareketi, Toplumsal Özgürlük Platformu, Türkiye Gerçeği, Yeşiller Partisi.

BDP’nin tüm Kürt siyasetini de içine alma çabasıyla birleştirdiğimizde, ortaya çok karışık bir yapı çıkıyor. İslamcısından, milliyetçisine, öncesinde AKP’yi destekleyeninden, ekolojiste, sosyalizmin her türlü fraksiyonuna kadar her şey var neredeyse. Bu bir sorun tabii ki. Örneğin ben Altan Tan’ın, Gani Rüzgar Şavata‘nın ya da sermayedarların  içerisinde olduğu bir bloğa oy verip vermeme konusunda 1 değil 3 kere düşünürüm. Bu tip isimleri çoğaltmak da mümkün. Tabii ki tersi de var. Bir Ertuğrul Kürkçü, bir Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata‘ya ya da Şehbal Şenyurt‘a oy vermek ve onları TBMM’ye yollamak mükemmel bir tercih olacaktır.

Fakat adaylık tekil düzeyinde olduğu için oy verip vermemekte de bağımsız seçmenler. Tabii ki bu oyları düşürecek bir uygulama. Örneğin Ankara adaylarının seçilmesi görece zor. Bu bilindiği için seçilmeleri daha da zorlaşıyor. Çünkü insanlar, parti barajı aşacak diye düşünmediği için oy da vermeyebiliyorlar. Parti olarak girilen seçimde, bir seçmenin oyu hem Kürkçü’yü hem de Sırrı Süreyya Önder’i etkileyebilecekken, bağımsız durumda bu mümkün değil. Bu nedenle de kimin seçilip, kimin seçilemeyeceği hemen hemen belli gibi.

Yapılan hesaplara göre, 30, 35 vekil çıkartabileceği konuşuluyor Bloğun. Geçen seçimden daha cesur davranılan bazı iller var. Diyarbakır’da 4 yerine 6 aday göstermek bu cesaretin göstergesi. Bu yüzden, aynı oy sayısında bile vekil sayısını arttıracak Blok.  Seçilenlerden herhangi bir partiye girme yasağı olanları ve belki kendi partilerine dönecekleri çıkardığımızda da BDP’nin rahatça grup kurabileceği anlaşılıyor. Emek, demokrasi ve özgürlük kelimeleri ile bloğu sınamak için ise artık çok geç. Parti olarak girilmeyen bir seçimden de pek fazla bir bütünlük beklemek doğru olmayabilir zaten.

Serinin önceki yazıları:

* Seçime doğru – başlarken…

* Seçime doğru – adalet ve kalkınma partisi (1*)

* Seçime doğru – parlamento dışı sağ

* Seçime doğru – cumhuriyet halk partisi (1*)

* Seçime doğru – adalet ve kalkınma partisi (2)

* Seçime doğru – yeşiller partisi

 

Yeşil Gazete ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

You may also like

Comments

Comments are closed.