Kültür-SanatManşet

Ölümünün 25. yılında Edip Cansever

0

Türk şiirinin ölümsüz isimlerinden Edip Cansever’i 25 yıl önce bugün kaybetmiştik.

8 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğan şair, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi ve 30 yıl boyunca Kapalıçarşı’da işlettiği dükkanda halı ve antika eşya ticareti yaparak geçimini sağladı. İlk şiirlerini 1944 yılında yayınlayan, 1947’de yayınlanan ilk kitabı “İkindi Üstü”nü ise daha sonra reddederek toplu eserlerine almayan Edip Cansever asıl ününü ikinci kitabı “Dirlik Düzenlik”te yer alan “Masa da Masaymış Ha” başlıklı şiiriyle ve 1957’de yayınlanan “Yerçekimli Karanfil” kitabıyla yaptı. Cansever daha sonraki yıllarda kendisiyle ilgili bütün derlemelerde yer alan “Masa da Masaymış Ha” şiirinden yaşamı boyunca kurtulamadığını söylemiştir.

Özellikle uzun soluklu şiirleriyle ve dramatik yapıdaki eserleriyle tanınan şairin bu türden en ünlü şiiri olan “Ben Ruhi Bey Nasılım” tiyatroya da uyarlanmış ve uzun yıllar boyunca İstanbul Devlet Tiyatroları tarafından sahnelenmiştir. Şairin “Ben Ruhi Bey Nasılım” dışında “Tragedyalar”, “Oteller Kenti” ve “Bezik Oynayan Kadınlar” gibi uzun soluklu dramatik yapıda başka şiirleri de vardır.

Edip Cansever, Turgut Uyar ve Cemal Süreya ile birlikte İkinci Yeni şiirinin en büyük üç şairi arasında sayılıyordu. Şair hakkında bir tez yazan Devrim Dirlikyapan, Cansever’in şiirini şöyle tanımlamıştır:

“Cansever, sözdiziminde ve özellikle sıfat ve isim tamlamalarında yaptığı değişiklerle, şiirde düzyazının olanaklarından yararlanarak “dize”ye farklı işlevler yüklemesiyle, diyalog ve iç monolog gibi teknikleri kullanarak kendine özgü bir ses, imge ve anlam düzenine ulaşmasıyla yeni bir şiir kurmuştur. Bu yenilikte insanı “toplum içinde bir birim” olarak almasının, kentleşmenin ve makineleşmenin getirdiği bunalımı yaşayan, bu nedenle de çoğunlukla yalnız, sıkıntılı, yabancılaşmış ve çaresiz olan bireyi öne çıkarmasının payı büyüktür. Bir şiirinde “yapılan bir şeydir şiir” diyen Edip Cansever’in “toplumla ilgiler kurma” ve “çağının şairi” olma çabasına kullandığı teknikler de katkıda bulunmuştur. Bu tekniklerden biri olan “nesnel bağlılaşık”, onun poetikasını belirleyen önemli kavramlardan biridir. Şiirde düzyazının olanaklarından ve nesnel bağlılaşıktan yararlanarak “çok sesli” bir şiire ulaşan Cansever, aynı zamanda bakmanın ve görmenin de olanaklarını kullanarak “çok gözlü” bir “görme biçimi” edinmiştir.”

Eserleri

Şiir dışında bir ürün vermeyen Edip Cansever’in 17 şiir kitabı vardır:

İkindi Üstü (1947), Dirlik Düzenlik (1954), Yerçekimli Karanfil (1957), Umutsuzlar Parkı (1958), Petrol (1959), Nerde Antigone (1961), Tragedyalar (1964), Çağrılmayan Yakup (1966), Kirli Ağustos (1970), Sonrası Kalır (1974), Ben Ruhi Bey Nasılım (1976), Sevda ile Sevgi (1977), Şairin Seyif Defteri (1980), Yeniden (1981),  Bezik Oynayan Kadınlar (1982), İlkyaz Şikayetçileri (1984), Oteller Kenti (1985)

Ayrıca ölümünden sonra 1987’de yaşamı ve şiir anlayışıyla ilgili yazıların ve kitaplarına girmemiş son şiirlerinin yayınlandığı “Gül Dönüyor Avcumda” başlıklı bir derleme kitabı yayınlanmıştır. Devrim Dirlikyapan’ın derlediği 2009 tarihli “Şiiri Şiirle Ölçmek”te de şiir üzerine yazıları ve söyleşileri yer alır.

Şairin aldığı ödüller ise şunlardı: “Yerçekimli Karanfil” ile 1958 Yeditepe Şiir Armağanı, “Ben Ruhi Bey Nasılım” ile 1977 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü ve “Yeniden” ile 1982 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü.

Edip Cansever Bodrum’da tatildeyken beyin kanaması geçirmiş ve tedavi için getirildiği İstanbul’da 28 Mayıs 1986’da yaşamını yitirmişti.

Yeşil Gazete olarak ölümünün 25. yılında şairi bir hafta boyunca şiirleri ve hakkında yazılan yazılarla anacağız.

(Yeşil Gazete)

“Benim Edip Canseverim” yazısını okumak için TIKLAYIN

Ölümünün 25. yılında Edip Cansever DOSYASI’nın tamamını okumak için TIKLAYIN

You may also like

Comments

Comments are closed.