Köşe Yazıları

Kütahya’dan, Rize’ye doğayı yok ediyoruz!

0

Bu haftanın iki önemli olayı var bana göre. Yoksa çok haber var. Seçime 35 günden az kalındığına göre, başlı başına bir haber ve yorum kaynağı bu durum. Bir de yepyeni bir skandalımız oldu. Adı internet sansürü. Çoğumuzun yazıp çizdiği, fikirlerini varettiği bir ortam olarak internet üzerine getirilmek istenen baskı, herkesin yaşam alanını doğrudan etkileyeceği için çok çok önemli. Bu konuda iki kere yazıp, teknik konular dışında görüşlerimi ortaya koymuştum. (4 Mayıs ve 5 Mayıs) Bu yüzden de haftanın önemli haberi olarak ortada başka bir yaşam konusu çıktı. Bu internetten bile daha gerçek ama internet kadar üzerinde durulmayan bir konu.

Şu anda Türkiye’de bir doğa felaketi yaşanıyor. Bu durum yeni ortaya çıktı. Yoksa Türkiye’de bir doğa felaketi yaşamak için herhangi bir ani değişiklik yaşanması gerekmiyor. Nereye kafamızı çevirsek, bir doğa felaketi ile burun buruna geliyoruz. Örneğimiz Kütahya’dan. Burun buruna kaldığımız örneklerden güncel olanı ise Rize’den.

Siyanür, Türkiye’de çevre mücadelesinin yükselmesinde, nükleer ile birlikte en çok paya sahip musibetlerden birisi. Bergama’ya kurulmak istenen altın madeninin siyanür ile aranmak istenmesi ve siyanürün ne olduğu gerçeği o bölgede bir karşı çıkışı doğurmuştu. O madenin yarattığı etki ile birlikte, Türkiye’de çevre mücadelesi için de önemli bir viraj dönülmüş olmuştu. Şimdi o siyanür, başka bir madende, gümüş madeninde, başka bir kentte, Kütahya’da, hayatı tehdit ediyor. Siyanür atık barajının iki duvarı çökmüş durumda. Dün tek duvar çökmüştü, bugün ikinci de çöktü. Üçüncü duvar da çökerse bu Kütahta için, Türkiye için ve Dünya için bir felaket olacaktır. Hatırlarsınız Macaristan’da buna benzer bir kaza olmuştu. Şimdi son bir duvarla tutulan ve sızıntı olduğu söylenen bu barajın yarattığı tehlike ise Macaristan’da yaşanan felaketten 25 kat daha büyük boyutta. Kütahya ve çevresindeki yaşamı öldürecek bir maden, sonunda kendi potansiyelini gerçekleştirerek felakete gelip dayanmış durumda. Peki bu set neden yıkılmış biliyor musunuz? Kapasitenin normalden fazla kullanılması. Neden mi? Dünya’da artan gümüş fiyatları, bu maden sahiplerinin akıllarını cezbetmiş. Yani onlar da madenin potansiyelini kullanmak istemişler. Şimdi elde edecekleri karlar ile yaşamı bitirme tehlikesiyle karşı karşıyalar.

Diğer bir çevre felaketi ise zaten yıllardır yaşanan, adım adım izleyebildiğimiz bir alandan. Karadeniz’den. Bu felaketin şifresi, HES! Rize’de yapılan HES’in bir dağı nereden nereye getirdiğini gördünüz mü? Ne için bu? Ekonomi için mi? Büyüme için mi? Alın işte. Şimdi kazandığınız paralar bir tarafta, yok olan yaşam diğer tarafta. Akıllarda da bu HES’lere karşı çıkanlara söylediğiniz sözler, ettiğiniz hakaretler… Kim haklıymış? Nasıl ki Üçüncü Boğaz Köprüsü sonunda yine haklı çıkacağımız gibi, nükleer santrallerde haklı çıktığımız gibi bu konuda da ekolojiyi, doğayı savunanlar haklı çıktı. Siz para kazandınız, yaşam kaybetti!

İşin ilginci ne biliyor musunuz? Bugün AKP Genel Başkanı ve geçtiğimiz iki dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bir konuşma yaptı. Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı’’nda yapılan bu konuşmada Erdoğan şu ünlü Kızılderili sözünü söyledi: “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak!”. Fakat Erdoğan sözün tamamını söyleyemedi. Sözün tamamı şöyle: “Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir. Beyaz adamın kurduğu kentlerde, bir çiçeğin taç yapraklarının açarken çıkardığı tatlı sesler, bir kelebeğin kanat çırpışları duyulamaz. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenilemeyen bir şey olduğunu anlayacak!” Herhalde aklına Kütahya geldi, Bergama geldi, Karadeniz Otoyolu geldi, HES’ler geldi ve tamamını söyleyemedi. Bu kadar ironiyi kaldıramadı!

Yeşil Gazete ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

You may also like

Comments

Comments are closed.