Köşe Yazıları

Taşa yazılmış iki yazı

0

Geçen pazar hem Fransa’nın, hem de Mezopotamya’nın kuzeyinde taşa yazılmış iki yarış vardı.

1896’dan beri yapılan Paris- Roubaix ile bu yıl başlayan Mardin Dağ Bisikleti Yarışı yaklaşık aynı saatlerde start aldı.

P-R’nin alameti farikasi bir taştır. 200 bisikletçi kaldırım taşından yapılmış bir kupa için, 258 kilometrelik vahşi bir yolu kat etmeye çalışır. Yolun önemli bir bölümü arnavut kaldırımlarından müteşekkildir ve her anlamda kırıcıdır. Bisikletler kırılır, bisikletçiler kırılır, hayaller kırılır… Hasılı su testisi su yolunda kırılır.

Onun bir adı Kuzey’in cehennemi ise diğer adı Klasikler’in Kraliçesi’dir. Ve bütün uğraş kraliçenin gönlünü çalmak içindir.

Mardin’in alameti farikası da taştır. Şehrini “Gökyüzüne komşu bir kalenin eteklerine kurulan bir taşkent” diye tanımlar Murathan Mungan.

Biz bisikletperverler P-R koşulacağı zaman yağmur duasına çıkarız. Her ne kadar sporcular bu durumdan nefret etse de, onları çamur adamlar olarak görmenin ‘sadist’ hazzına varırız.

Ne var ki bu pazar, Tanrı bizim değil, bisikletçilerin yüzüne güldü ve yarış kuru bir havada koşuldu. Lakin Mardin’de durum tam tersiydi. Sabah başlayan sağanak ve ardından rakı gibi bastıran sis, zor olan parkuru daha da zorlaştırdı. (Organizasyonu yapan kurumun ismiyle müsemma bir durum bu. İsminiz Kaçkar olunca, tepenizden yağmur, çamur eksik olmuyor)

Hükümet konağının önünden verilen startla 73 sporcu şehrin tarihi sokaklarına daldı. Şehir sanki dağ bisikleti için yapılmış doğal bir parkura sahipti. Sadece tek bisikletçinin geçebileceği sokaklar, abbara adı verilen tüneller single-track tadındaydı. Upuzun merdiven inişleri ise bisiklet terminolojisindeki down-hill’in karşılığıydı.

Bir de bunların üstüne sporcuların muazzam teknikleri eklenince tadından yenmez kareler ortaya çıktı. ( Bu yazıdaki fotoğraflar www. mtbtr.com ekibinden Alptekin Başkır’ın. Daha çok fotoğraf görmek isterseniz söz konusu siteye ve www.fotohasan.net’e bakabilirsiniz)

NETİCE:

Elit erkekler favorisi ve Türkiye Şampiyonu Bilal Akgül ilk turdan itibaren farkını ortaya koydu ve yarışı önde tamamladı, onu Abdülkadir Kelleci ve Kamil Akalp izledi.

Kadınlarda podyumun en üst basamağındaki isim, kaza geçirip dizini yaralanmasına rağmen yarışa devam eden Esra Kürkçü idi. Onu Pelin Bayram ve Bakiye Duran izledi.

23 yaş altında favori olan Hamza Kansız, bir katıra çarptığı için ikinci sıraya düştü. (Merak etmeyin. Her ikisinin de sağlık durumu iyi) Bu kategorinin galibi İsak Ünal, üçüncüsü Ali Çakas oldu.

30 yaş üstü master’larda ilk üçü Muammer Yıldız, Oğuz Özçelik ve Nevzat Kral paylaştı.

40 yaş üstü master’larda Cüneyt Gazioğlu’nu Bahadır İşseven ve Ahmet Onur takip etti.

Junior’larda ilk üç, Agit Salman, O.Faruk Kansız, Mahmut Sert’ten oluştu.

(Mardin’de sporcular yavaş yavaş otellerine dönerken Roubaix’de taşı kucaklayan isim Belçikalı J. Van Summeren’di. Geçen yılın şampiyonu Cancellara bu yıl ikincilik basamağıyla yetindi.)

HEP O TÜRKÜ

‘Kültürlerin kardeşliğine pedal çeviriyoruz” sloganıyla, Çekmeköy ve Mardin Belediyesi’nin desteğiyle, Kaçkar Bisiklet’in bilgi ve emeğiyle yapılan yarış, hepimizin damağında özel bir tat bıraktı. Kendi adıma teşekkür ederim.

Şimdi asıl mesele istikrar. Bu yarış bir geleneğe dönüşmeli ve bir klasik haline gelmeli. “Yola Düştüm, Mardin’e” türküsü her yıl tekrar söylenmeli.

Eğer iyi sunulabilirse  çok kısa sürede uluslararası bir yarışımız daha olur.

Buna mukabil önümüzdeki yıllarda sporcuların kendilerini daha güvende hissedecekleri bir ortam yaratmak  gerekiyor. Şehrin keskin ve kapalı dönüşleri, özellikle çocuklara çarpma endişesiyle sporcuları tedirgin etti. Biliyorum böyle bir parkurda güvenlik başlıbaşına bir mesele. Allahtan bu yıl üzücü bir kaza yaşanmadı. Yine de önümüzdeki yıllarda alınacak ekstra önlemler, hem çocukların yarış seyretme alışkanlıklıklarını geliştirecek hem de yarışı daha tempolu kılacaktır.

Ve emin olun bundan on yıl sonra o Şeyhmus’lardan biri (Mardin’de her üç çocuktan birinin adı Şeyhmus’tur) birincilik kürsüsünde kendisine uzatılan bir mikrofona, o gün, o abilerini gördüğünde bisikletçi olmaya karar verdiğini anlatacaktır.

Son olarak ödülle ilgili bir önerim var. Nasıl P-R’nin odülü bir kaldırım taşı ise, Mardin’in odülü de taştan yapılmış, özel bir tasarım olmalı. Önümüzde 360 gün var. Şimdiden düşünmeye başlayalım.

ŞAVŞAT YARIŞI

16 Nisan’da Artvin/ Şavşat’ta Meşeli Karagöl civarında uluslararası bir dağ bisikleti yarışı koşulacak. C2 klasmanında koşulacak Şavşat Karbon Nötr Dağ Bisikleti Kupası, sadece bisiklet yarışı olmasıyla değil, aynı zamanda Dünya’nın ilk Karbon Nötr bisiklet organizasyonu olmasıyla da büyük önem taşıyor.

You may also like

Comments

Comments are closed.