Yeşil Havadis

“‘Çıtkırıldım’ devlet, özgürlüklerden korkuyor!”

0

Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Yüksel Selek bugün yaptığı açıklamada ” Devlet özgürlüklerden neden korkuyor, yoksa çıtkırıldım mı?  Bir yandan demokratikleşmeden dem vururken, neden anti demokratik yasaları temizlemeye, çağ dışı uygulamaları dizginlemeye çalışmıyor da, aksine yasaların arkasına sığınıyor.” diye sordu. Açıklamanın tam metni şöyle:

‘Çocuk’ Ogün Samast’ın alaycı yüzünde Devleti gördük!

25 Ekim 2010, Pazartesi; Devlet, Hrant’ı bir kez daha öldürdü. Eline tutuşturulan silahla, atış poligonunda nişan alır gibi, hedefi tam başından vuran bıyıklı tosun, ‘çocuk’ ilan edilerek o sevgili insan bir kez daha öldürüldü. Cezaevinde beslenip semirtilmiş o tetikçi, taş atan çocukların yargılandığı mahkemeye götürülürken, yüzündeki pis gülümsemede, katili gördük!

KCK/TM Duruşmalarında, Devleti gördük!

Kürt halkının seçilmiş temsilcileri de aralarında,  yüzden fazla kişinin tutuklanıp elleri kelepçeli sıraya dizilerek fotoğrafları basına dağıtıldığında, Devleti gördük. Cezaevi araçlarına tıka basa doldurulup duruşmalara  getirildiklerinde; 45 kişi elleri kelepçeli, bir odada üç saat bekletildiklerinde; anadillerinde savunma hakları tanınmadığında, devleti gördük.

Nükleer Santrala karşı çıkan aktivistler Meclis önünde tutuklanırken, Devleti gördük!

6 Temmuz 2010 günü Greenpeace, Yeşiller Partisi, Küresel Eylem Grubu, Mersin Nükleer Karşıtı Platformu ve Sinop Çevre Platformu’ndan 58 aktivist, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, toplanan 170.000 imzayı teslim etmek istediler.  Gözaltına alındılar… Haklarında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten dava açıldı. Savcı haklarında, Madde 32/1’e göre 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası istediğinde, devleti gördük..

28 Ekim Perşembe sabahı, 9:00’da Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada, devleti göreceğiz!

Dava sırasında ve sonrasında Ankara Adalet Sarayı önünde dayanışma amacıyla toplanacak olan destekçiler “Hepimiz Nükleere Karşıyız, Bizi de Yargılayın” diyecekler ve devlet karşısında ülkesine, havasına suyuna sahip çıkan aktivistleri görecek!.

Yoksa Devlet ‘çıtkırıldım’ mı?

Devlet özgürlüklerden neden korkuyor, yoksa çıtkırıldım mı? Fireni patlamış kamyon misali önüne geleni ezip geçiyor. Bu,tarihi boyunca böyle oldu. Peki ya siyasal iktidar, 21. Yüzyılda, dünya bunca değişmişken, kendini değişimin öncüsü ilan etmişken, nasıl oluyor da direksiyona bir türlü hakim olamıyor?

Bir yandan demokratikleşmeden dem vururken, asker-sivil bürokrasinin vesayetinden kurtulmak için referandumlar yaparken, üstelik yasama gücünü elinde bulundururken, neden anti demokratik yasaları temizlemeye, çağ dışı uygulamaları dizginlemeye çalışmıyor da, aksine yasaların arkasına sığınıyor.

Neden İktidar, Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olacağız böbürlenmesiyle, ülkemizin derelerini kurutan, dağlarını ormanlarını, toprağının altını üstünü, kültürel, tarihi mirasını, sahillerini büyük şirketlere sunmak için elinden geleni ardına koymuyor da, neden, o çok övündükleri ekonomik büyümeden işçilerin, emekçilerin, memurların, emeklilerin payına giderek yoksullaşma; gençlerin payına işsizlik düşüyor?

Neden, anti-demokratik yasaların değiştirilmesi seçimlerden sonraya, yeni Anayasaya erteleniyor?

Açık söylemek gerekirse, yaşanan bunca acının, bunca eziyetin vebali sadece Hükümetin değil, Meclisteki muhalefet partilerinin de omuzlarındadır!

Demokrasi güçlerinin payına düşen ise, korkarım, Sisyphos gibi kayayı dağın tepesine taşımaya devam etmek! Ta ki, devlet demokratikleşip halkıyla barışık hale gelinceye kadar…


Yüksel Selek

Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü

You may also like

Comments

Comments are closed.